İlçe Milli Eğitim Müdürü Enver Yurtdaş, Haymana Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Yıldırım ve Başmuhabiri Yavuz Çifçi´nin sorularını cevaplandırdı.

Haymana’daki okul, öğrenci, öğretmen, idareci ve genel personel sayısı hakkında bilgi verir misiniz?

Müdürlüğümüze bağlı, İlçe genelinde 1 anaokulu, 6 lise, 27 ilkokul(bunlardan 10’u ortaokul ile birlikte, 14’ü ise birleştirilmiş sınıflı ilkokul şeklinde), 15 ortaokul, 1 halk eğitimi merkezi, 1 öğretmenevi ve ASO, 1 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi, 1 motorlu taşıtlar sürücü kursu, 2 özel öğrenci yurdu olmak üzere toplam 55 resmi ve özel kurum bulunmaktadır.

430’u öğretmen ve yönetici olmak üzere 494 personel ile 4451 öğrencinin eğitimi idare edilmektedir.

 Mili Eğitim olarak yaptığınız çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Çalışmalarımızı anlatmaya son on yıl içinde Milli Eğitim Bakanlığınca ilçemize yapılan yatırımlarla başlayayım. Bu zaman zarfında 8 derslikli Bumsuz Çok Programlı Lisesi, 16 derslikli Çaldağ İlkokulu/Ortaokulu binası, 4 derslikli Cimcime Anaokulu, 150 öğrenci kapasiteli Haymana Çok Programlı Anadolu Lisesi Yurdu, 200 öğrenci kapasiteli Nuri Bektaş Anadolu Lisesi Yurdu, Emirlerkesikkavak, Alahacılı ve  Kerpiç’e 6 lojman, hayırsever katkısıyla da 16 derslikli Nuri Bektaş Anadolu Lisesi, 8 derslikli Yenice Dilaver Temizhan Çok Programlı Anadolu Lisesi yapıldı. 

Son iki yıl içinde okullarımıza 4 kütüphane(2’si z-Kütüphane), 4 halı saha, 4 çok amaçlı salon, 1 müzik atölyesi, 2 resim atölyesi,  liselerimizde açtığımız yeni bölümler için 4 mesleki atölye okullarımıza kazandırıldı. Her yıl birkaç okul onarımdan geçiyor. Gururla söyleyebilirim ki yapılan bu çalışmalarla okullarımızın fiziki şartları, donanımları, Çankaya’daki okulların çoğunu geçmiş durumda. 

Mesleki eğitime önem verdik. Turizm ilçesi Haymana’ya yönelik “Konaklama ve Seyahat Hizmetleri” bölümünü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde, Çocuk Gelişimi ile Hasta ve Yaşlı Bakım Hizmetleri Bölümünü Çok Programlı Anadolu Lisesinde, İmam Hatip Bölümünü ise Yenice Dilaver Temizhan Çok Programlı Anadolu Lisesinde açtık.

İlçenin adıyla ilçe genelinde “Bir Başkadır Haymana”, “Geçmişiyle Buluşan Haymana”, “Haymana’da Öğretmen Olmak” temalarıyla fotoğraf yarışmaları düzenledik. Bu yarışmalarda seçilen eserlerle fotoğraf sergileri açtık. “Haymana Öğretmenleri Sergisi” yaptık.  7 yıldır kesintisiz dergi çıkartıyor, yapılan çalışmaları geleceğe taşıyoruz. “Haymana Kardelenleri” adını verdiğimiz kız çocukların okullaşması çalışmalarıyla özelde kız, yüzlerce çocuğumuzu okulla buluşturduk.

Birçok sosyal, sportif ve kültürel etkinlik yaptık. Eğitim Şenlikleri, Kurumlararası Voleybol Turnuvası, Öğretmenlerarası Voleybol Turnuvası, öğrenci ve öğretmenleri turizm, tarih ve kültürü ile buluşturmayı amaçlayan “Yakınımızdaki Uzaklar Projesi”, her yıl yüzlerce öğrencimizi Çanakkale başta olmak üzere götürdüğümüz tarih ve kültür gezilerimiz…

Bir de yürüttüğümüz projeler, Halk Eğitim kursları, onlarca çalışma var. Onları hemen hemen her hafta Gazeteniz zaten haber yapıyor. Sadece bir rakam olsun diye söyleyeyim, okullarımızın bu yıl Ulusal Ajansa sunduğu Avrupa Birliği(AB) proje sayısı 5’tir. Büyük olasılıkla bunlardan birkaçı onaylanacak, bu sayede öğrencilerimizi Avrupa’ya götüreceğiz.   

“İlçemiz eğitimde başarılıdır” diyebilir misiniz?

Eğitimde başarılıyız, her şey güllük gülistanlık diyemeyiz. Ancak her yıl, bir önceki yıldan daha iyiye doğru bir gidiş var. Birinci dönem yapılan ve sonuçları açıklanan TEOG sınavında geçen yıla göre her ders bazında 1 ile 10 puan arasında bir artış var. Bu yıl üniversiteye giriş(YGS) sınavına giren öğrencilerimizin büyük çoğunluğu bir yükseköğretim kurumuna yerleşecek puana ulaştı. Tercih yapıp yapmamaları kendi isteklerine bağlı. Eskiden 20-30 olan üniversite sayısı, günümüzde 193 üniversiteye ulaştı. Üniversiteler, bazı bölümleri için öğrenci bulamıyor, kontenjanları boş kalıyor. Bazı öğrenciler bir yıl daha çalışayım, bu yıl Fen-Edebiyat, İktisat, İşletme okuyacağıma, ertesi yıl Hukuk, Tıp, Mühendislik okurum diye tercih yapmıyor, bu her yerde aynıdır. Bildiğiniz gibi, geçen yıl milyonu aşkın öğrenci içinde ilk iki bin içine giren 3 öğrencimiz oldu. Bu öğrencilerimiz, bugün tam burslu TOBB Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesinde okuyorlar. İnşallah bu yıl da böyle başarıları sizin aracılığınızla paylaşırız.

Ortaöğretimdeki başarıyı etkileyen faktörden biri de TEOG sınavında yüksek puan alan öğrencilerin ilçe dışındaki okulları tercih etmeleri. Geçen yıl TEOG İlçe birincimiz Yenice Ortaokulu’ndan Çağla Balçık idi. Bu öğrencimiz bugün Pursaklar Fen Lisesinde okuyor. Bir önceki yılki TEOG birincimiz Çaldağ Ortaokulu öğrencisi Azime Yıldırım ise Yenimahalle Gazi Anadolu Lisesinde okuyor. Çankaya’da, Keçiören’de, Kızılcahamam’da, diğer ilçelerin tamamında da yüksek puan alan öğrenci, puanına denk gelen okulu tercih yapıyor, onlar da gidip Yenimahalle’de Fen Lisesi, Atatürk Anadolu Lisesi gibi başarılı öğrencilerin kayıt yaptırdığı okulları tercih yapıyorlar, evimin yakınındaki okulda okuyayım demiyorlar. Haymana’da 400’ün üzerinde puan alanların büyük bir çoğunluğu, ilçe dışındaki okulları tercih ediyorlar. Hal böyle olunca liselerimizin başarısı da ister istemez düşüyor. İlçe dışında lise okuyan bu öğrencilerimizi takip edin, büyük olasılıkla tıp, hukuk, mühendislik kazandıklarını duyacaksınız. Bir örnek vermek istiyorum, bundan birkaç yıl önceki merkezi ortaöğretime giriş sınavındaki ilçe birincimiz Beytullah Yazar, Haymana Ortaokulundan mezun olunca Ankara’da Atatürk Anadolu Lisesi’ni tercih etti. Bu öğrencimiz şimdi Hacettepe Tıp(İng.)’ta okuyor. Bu öğrencinin başarısı, 8 yıllık temel eğitimini aldığı Haymana’nın başarısında görünmüyor, Yenimahalle’nin başarısı olarak kabul ediliyor. Benzer şekilde bir yıl ara verip çalışarak sınava giren mezun birçok öğrencimiz Tıp, Hukuk, Mühendislik, Öğretmenlik gibi alanlara yerleştiler. Bunlar da liselerimizin başarısında görünmüyor.

Eğitimde başarıyı etkileyen faktörler nelerdir?

Öğretmen sirkülasyonunun fazlalığı, taşımalı eğitim, velilerin eğitime ilgisizliği, göç. Eğitimde başarının önündeki bu dört başlığı sırayla açmak istiyorum. Birincisi öğretmen sirkülasyonu, yani sürekli öğretmen değişimi. Öğretmenlerin Haymana’da ortalama görev süreleri bir yıl bile değil. İlçede kadrolu müdür, yönetici bulamıyoruz, okullarımızın büyük bir kısmı vekaleten yönetiliyor. Her yıl değişen yöneticilerle bir önceki yılın muhasebesini, bir sonraki yılın ona göre planlamasını yapamıyoruz.  İlçemize eş durumu atamaları oldukça yüksek. Tabloyu görmek açısından bir rakam vermek istiyorum, bu yarıyıl tatilinde eş durumundan tayin isteyen öğretmen sayısı 150 civarındaydı. Bu şu anlama geliyor, Haymana’da görev yapan her 3 öğretmenden birinin eşi başka yerde görev yapıyor, o nedenle geliş gidiş yapıyor. İlk atama döneminde de tayini çıkarsa ayrılıp gitmek istiyor. Bu öğretmenler, gidince yerine yine büyük olasılıkla eşi Ankara merkezde çalışan başka bir öğretmen atanıyor. Bu kısır döngü yıllardır devam ediyor. Diğer taşra ilçelerde de durum çok farklı değil. Bu sorunlar Ankara´ya yakın tüm ilçelerin, hatta illerin ortak sorunu. Bizler bu anlamda belki de memur kenti olmanın yanında sanayi ve ticaret kenti Başkent Ankara´nın ilçesi olmamızın dezavantajını yaşıyoruz.

Bu tablo karşısında biz ne yapabiliriz, veli olarak, halk olarak, dernekler, sivil toplum olarak onu konuşmamız lazım... Biz, öğretmenin Haymana’da kalış süresini ne kadar arttırabilirsek bu durum başarıya da o oranda yansıyacaktır. Peki bunu nasıl sağlayabiliriz? Siyasilerimizin de desteği ile ilçemize ilk atama öğretmen sayısını arttırabilirsek, öğretmene saygıyı tekrar üst noktalara taşırsak, onlara destek olursak, yaşadıkları sorunlarda onları yalnız bırakmazsak…

İkinci sorun velilerin eğitime ilgisizliği. Bunu ziyaret ettiğim tüm okullarımızda öğretmenlerimizden duyuyorum. Veli okula gelmiyor, çocuğu ile ilgili bir konu görüşülecek ya da veli toplantısı yapılacak katılım sağlamıyor. Oysa ki öğretmen kadar başarıda veli faktörü de önemli. Başarılı çocukların ailelerine bakın, bu durumu açıkça görürsünüz. Öğretmenlerimiz, en rahat öğretmenliği herhalde bizim ilçede yapıyordur. Çünkü velinin okula gelip gittiği yok, öğretmenden bir şey beklediği yok. Çoğu yerde öğretmen velinin ayağına gidiyor. Öğretmene, veli okula, toplantılara gelmiyorsa, o zaman siz onlara gideceksiniz, evlerinde onları ziyaret edeceksiniz dedik.  

Çocukların, özellikle de kız çocuklarının eğitimi konusunda hala sıkıntılar devam ediyor. Kaymakamımız Sayın Turan Erdoğan’ın başkanlığında taşıma merkezi okullarımızı ziyaret ettik. Muhtarlarımızla, velilerimizle toplantılar yaptık. Onları dinledik, eğitimle ilgili sorunlarını aldık, onlardan çocuklarını ortaokuldan sonra da liselere göndermelerini istedik, bu noktada sıkıntısı olan velilerimize Sayın Kaymakamımız maddi manevi her türlü desteği vereceğini ifade etti. Bu toplantılarda velilerden en çok taşımalı eğitimle ilgili soru ve sorunları duyduk. 

Göç ve sonucu olan taşımalı eğitimin olumsuzluklarına da biraz değinmek istiyorum. İlçemiz, iş merkezi, cazibe merkezi Ankara ve Polatlı arasında yer alıyor. Daha çok ekonomik gerekçelerle yakınımızdaki bu merkezlere insanlarımız göç ediyor. Göç, beraberinde taşımalı eğitimin yaygınlaşmasını da getiriyor. 10’un altına öğrencisi düşen okullarımız tek tek kapanıyor. 73 dış mahallenin 50’sinde okullar öğrenci yetersizliği nedeniyle kapalı. Geriye kalan 73 mahallenin ise 14’ünde birleştirilmiş sınıflı eğitim, yani 4 sınıfın bir arada tek öğretmenle eğitim verdiği okullarımız var. Hal böyle olunca 64 mahallemizden taşımalı eğitim yapıyoruz. Ankara’nın en çok taşımalı eğitim yapılan, birleştirilmiş sınıflı okul sayısının en çok olduğu ilçesi Haymana’dır. 4500 öğrencinin 1900’u, ya taşımalı eğitimle, ya da yurtlarda, evlerinden uzakta öğrenimlerini sürdürmektedirler. Bu da okul-aile işbirliğini güçleştirmektedir. 45 km uzaktan öğrenci taşınmaktadır. Her gün mahalle(köy) yollarından gelip giden öğrencilerin taşıma servislerinde yaşadıkları sorunları bir düşünün. Rekabet yok, bir mahalleden tek servis var, alternatifi yok. Veli okula gelmek istese bile okul uzakta olduğu için gelemiyor.

Özellikle dershanelerin kapanmasından sonra hemen hemen tüm okullarımızda sınavlara hazırlık için yetiştirme kursları açtık. Bu kurslar, ders saatleri dışında ve hafta sonu olduğu için taşımalı öğrenciler bu kurslara katılamıyor. Kursların bitimi bazen saat 18.00’i buluyor. Özellikle kış aylarında o saate kadar 45 km öteden taşınan öğrencileri kursta tutmak zor. Anasınıfı açmak için gerekli 10 öğrenci sayısını bulamadığımız için dış mahallelerde anasınıfı açamıyoruz. Göç ve taşımalı eğitimin ilçemiz eğitimine yansımalarıyla ilgili daha söylenecek çok söz var, şimdilik bu kadarla yetinelim.

Enver Yurtdaş neden Haymana’da ikamet etmiyor?

Bunu eleştiri olarak zaman zaman alıyorum. Bana yöneltilen bu eleştiri, diğer daire amirlerine, müdürlere, öğretmenlere de yapılıyor. Önce kendimle ilgili kısmını cevaplandırayım. 1997 yılında Haymana’ya atandım ve 2001 yılına kadar da 14 yıl Haymana’da ikamet ettim. 21 yıllık mesleğimin 19 yılını ilçemde çalışarak geçirdim. 3 çocuğumun üçünü de 12 Eylül İlkokulunda okuttum. Çocuklar büyüyüp biraz önce anlattığım gerekçelerle Ankara’daki okulları tercih edince, eşimin de ataması Gölbaşı ilçesine çıkınca Haymana’dan taşınmak zorunda kaldım. Ancak sadece evimizi taşıdık, görevimde herkesten çok mesai yaptım, hafta sonlarının çoğunda bile Haymana’da oldum.  İşimi yaparken de koltukta oturan, burada mesai geçiren bir müdür olmadım, zamanın çoğunu okullarda öğrenci, öğretmen ve velilerle bir arada geçirdim. Sürekli çocuklarımıza daha iyi imkanlar nasıl sunulur, başarıyı nasıl ulaşılır, bir çocuğun elinden tutup onun geleceğinde nasıl ışık olurum düşüncesi ve çalışması içinde oldum.   

Şu soruyu sormak istiyorum, sizce sadece Haymana’da mı öğretmenler, memurlar Ankara’ya geliş gidiş yapıyor? İlçe Milli Eğitim Müdürleriyle sohbetlerimizde aynı sorunların Ankara’nın taşra diye tabir edilen tüm ilçelerinin ortak sorunu olduğuna duyuyoruz. Taşradaki tüm ilçelerden, hatta 150 km uzaklıktaki Şereflikoçhisar’dan ve hatta komşu illerden bile Ankara’ya günlük gelip giden öğretmenler var.  Bu tablo, ülkemizin gerçeğidir. Bizler, 20-25 sene öncesindeki ulaşımın zor, araç sayısının yetersiz, imkanların kısıtlı olduğu zamanı düşünerek bugün de öyle olsun istiyoruz. O devir geride kaldı. Çağımızda artık insanlar uçakla, hızlı trenle yüzlerce km ötedeki işine günlük gelip gidiyor. Bu saatten sonra Haymana’da memurların gelip gitmesinden çok görevlerindeki perfomanslarına bakmalıyız. Görevini hakkıyla yapıyor mu, işine, mesaisine sadık mı, ona bakmak lazım. 

Biraz önceki sözlerimden sanki geliş gidişleri savunuyorum gibi bir anlam da çıkartmamak lazım. Elbette benim de temennim ilçemizde görev yapan tüm öğretmenlerin, memurların Haymana’da ikamet etmesidir. Bunu canı gönülden istiyorum, ancak bu tablo biraz önce de söyledim, Türkiye gerçeğidir, her yerde aynıdır. Belki bazı yerlerde daha azdır, ancak bu gerçeği değiştirmiyor. Şu anda Haymana’da görev yapan Milli Eğitim personelinin yarısı ilçemizde ikamet ediyor.

Bunu bir müdür olarak değil de Haymanalı olarak söylüyorum. Biz, görevini yaparken öğretmene, memura ne kadar fazla yardımcı olursak, sorunlarını çözersek Haymana’da kalış süreleri de o kadar artar diye düşünüyorum. Geçmişte kaloriferli ev bulmak zordu, evlerin konforu artınca kalanların sayısında da önemli artış oldu. Bugün TOKİ Konutlarında 50’nin üzerinde öğretmen kalıyor.  Herkesin hemfikir olduğu üzere, Haymana-Ankara arası ve Ankara’dan dış mahallelere(köylere) ulaşım ciddi bir sorun.  Günlük gelip giden insanlar için ulaşımı bir sorun olmaktan çıkarmamız lazım. Öğretmen, eş durumundan örneğin Bahçecik’e atandığı zaman nasıl gider gelirim diye düşünmemeli.  Kültürel mekanları, insanların vakit geçireceği tiyatrodur, sinemadır, park ve bahçedir, yapmamız lazım.

Haymana’nın sıçrama yapabilmesi için sizce hangi önemli proje hayata geçirilmeli?

Haymana’nın geleceği eğitimdedir, bir eğitimci olarak buna inanıyor ve savunuyorum. Haymanalıların eğitimi önceliğine alması, topyekün bir eğitim seferberliği yapması gerekir. Eğitim deyince sadece okullarda verilen eğitimi kastetmiyorum. Ev hanımlarından tutun da esnaf, çalışan, herkes ve her kesimin eğitimden geçmesinden, eğitimi önceliğine almasından bahsediyorum. Peki bu nasıl olacak? Bu konuları da kapsayan hayalimde bir eğitim çalıştayı yapmak var. Haymana’da eğitimle ilgili sözü olan, söz sahibi olan kim varsa hepsininin görüşlerinin alındığı, çözüm önerileri sunduğu, birkaç gün sürecek tartışmalar ve değerlendirmelerin yapıldığı bir çalıştay.  Burada başta Kaymakam, Bölge Milletvekilleri, İl Milli Eğitim Müdürü, Milli Eğitim Bürokratları, Belediye Başkanı, Daire Amirleri, Odalar, Dernekler, siyasiler, muhtarlar eğitimi konuşsun ve tartışsın… Sonunda da sorunların çözümü için bir eylem planı ortaya dökülsün ve herkes ev ödevleriyle bu sorunların çözümü için çalışsın.

Ben de düşünülsün diye sizin aracılığınızla bir soru sormak istiyorum, Haymana, neden bir üniversite şehri olmasın? Yüksekokulumuz neden fakülteye dönüşmesin ya da bölüm sayıları artmasın, 100 olan öğrenci sayısı, 1000 olmasın? 1000 üniversite öğrencisinin ilçe ekonomisinde getireceği hareketlilik, esnafta, halkta yapacağı değişimi bir düşünelim…

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Çalışmalarımızda bizlere desteğini esirgemeyen Sayın Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza,  siyasi parti temsilcilerine, odalara, derneklere, birlikte birçok güzel çalışmaya imza attığımız ilçemizin fedakar eğitim yöneticisi ve öğretmenlerine teşekkür ederim.  Bu vesile ile bize kendimizi anlatma imkanı sunan, bir zamanlar yazarlığını da yaptığım, eğitim konusunda sürekli desteklerini gördüğüm Haymana Gazetesine, çalışanlarına da teşekkür ediyorum.

Hemşehrilerim, ümitlerini yitirmesinler,  Haymana’da sunulan eğitime ve eğitimciye güvensinler, bugün dünden daha iyiyiz, yarın bugünden daha iyi olacak. 

Haymana Gazetesi/06.05.2016

Haber için ; http://www.haymanagazetesi.org/index.php?sayfa=haberler_icerik&id=3281#.VyzV7_mLTIU