Page 19 - DergiS4 01.03.2023
P. 19
Bu gibi sorular günümüzde hâlâ tartışılan ve 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes
toplum olarak hâlâ yeterli şekilde Antlaşması’nın üzerinden çok geçmeden, sadece
bilinçlenemediğimiz konulardan diyebiliriz. Gelin birkaç gün sonra Osmanlı toprakları işgal
bu soruların cevaplarına birlikte bakalım. edilmeye başlamıştı. İlk olarak İngilizler tarafından
Öncelikle şunu bilmeliyiz. Tarihsel olaylar içinde Musul işgal edilmişti. Henüz bir barış anlaşması
bulundukları dönemin şartlarına göre imzalanmadan Fransızların, İtalyanların ve
değerlendirilir. Örnek vermek gerekirse Fatih İngilizlerin kendi aralarındaki gizli anlaşmalarla
Sultan Mehmet’in Kanunname-i Ali Osman ile ülkemizin farklı yerlerini işgal etmeleri ve bu
devletin bekası için kardeş katlini vacip olarak bölgelerde azınlık grupları destekleyip
belirtmesi, günümüzde birçoğumuza acımasızca bulundukları bölgelerdeki Türk nüfusa
gelse de monarşiye dayalı yönetim şekillerinde zulmederek demografik oyunlar peşine düşmesi
merkezi yönetimi güçlendirmek ve devletin de işgal sürecinin başladığının net bir
bütünlüğünü korumak adına son derece doğru bir göstergesidir. 10 Ağustos 1920’de imzalanan
karardır. Bu karar sayesinde Osmanlı Devleti Sevr Barış Antlaşması da zaten bu işgalleri
iktidar savaşları vermeden çok uzun süre merkezi meşrulaştırıp ülkenin geri kalanının da kâğıt
gücünü koruyabilmiş ve enerjisini sınırları dışına üzerinde nasıl bölündüğünün ispatıdır. Bu bilgiler
yansıtabilmiştir. Bu durumu şu örnekle de ışığında Millî Mücadele ile başlayıp Mudanya’ya
açıklayabiliriz: Yavuz Sultan Selim-Şah İsmail bakmalı, oradan da Lozan’a ulaşan süreç;
arasında meydana gelen savaş ve o dönemki Mondros ile başlayıp Sevr’e kadar uzanan sürece
ayrışmayı bugüne göre hareket edip göre kıyaslanmalı ve Lozan’ın bir başarı mı yoksa
yorumlayarak toplumumuzda Sünni-Alevi hezimet mi olduğu buna göre
tartışmasını körüklemek; yine bir olayı değerlendirilmelidir. Sevr Antlaşması Büyük Millet
zamanından ve mekânından koparmak, tarihsel Meclisi tarafından kabul edilmemiş ve sonuç
bir yanılgıyı bizlere yaşatmaktan öteye olarak yeni Türk devleti için ölü doğmuş bir
geçmeyecektir. Bizlere düşen geçmişte yaşanan anlaşma vaziyetini taşımıştır. İtilaf devletlerinin
bu savaşı kendi dönemine göre belirli bir sebep Sevr’i Büyük Millet Meclisine kabul ettirme hayali,
sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirip bugün için Millî Mücadele’yi zaruri hale getirmiş ve
gerekli dersleri çıkarıp birlik ve beraberliği bağımsızlık savaşımız bu sayede başlamıştır. Uzun
sağlayıcı şekilde adımlar atmaktır. süren savaş dönemi, vatan uğruna şehit olan
binlerce asker, topyekûn seferberlik tedbirleri
İşte Lozan Barış Antlaşması da tam olarak bu sonucunda Millî Mücadele kazanılmış ve artık
şekilde değerlendirilmelidir. Bundan 100 yıl bağımsızlığımıza doğru olan ilk adım atılarak önce
öncesine ve sebep-sonuç ilişkisine göre Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır.
bakılmalıdır. 100 yıl önce hangi olaylar yaşandı? Sonrasında Lozan Barış Antlaşması’yla da artık
Millî Mücadele süreci neden yaşandı? I. Dünya bağımsız Türk Devleti’nin varlığı tescillenmiştir.
Savaşı’ndan sonra galip devletlerin Osmanlı Sevr’e ve Lozan’a göre çizilen haritalara,
Devleti’ne imzalattırmak istediği Sevr Antlaşması aralarında ne gibi bir farklılıklar olduğuna
ne gibi olumsuzluklar içeriyordu? Yeni Türk buyurun hep beraber bakalım:
devletinin kurulması ve bu devleti Lozan’a
götüren süreç neydi? Lozan ile ilgili karar
vermemiz için bunlara bakmamız lazım.
Tar h | 17