Page 18 - HaymanaMemDergiS3
P. 18

YEDİ GÜZEL



             ADAMDAN



             BİRİ:



             CAHİT




             ZARİFOĞLU





             “Anılar defterinde gül yaprağı
              Gibi unutuldum kurudum
              Başıma düşmüş sevda ağı
              Bir başıma tenhalarda kahroldum
              …”



             Modern Türk edebiyatının kilometre taşlarından biri
             olan bir öğretmen şair ve yazarla karşınızdayız.
             Anılar defterinden kopup getirdiğimiz yedi güzel
             adamdan biri: Cahit Zarifoğlu.

             Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, 1 Temmuz 1940’ta
             Ankara’da doğdu. Hâkim olan babası Niyazi Bey’in
             görevi sebebiyle ilköğrenimine Şanlıurfa Siverek’te
             başlayan Zarifoğlu, eğitimini sonrasında Maraş’a
             dönerek tamamladı. Çocukluğu ve gençliği oradan
             oraya savrularak geçen sanatçının hayatı; yalnızlığın
             yamacında, inandıkları uğruna savaşarak geçmiştir.
                                                                Almanya’ya dil öğrenimi için gittiği yıllarda bir
             Babasının sürekli şehir değiştirmesi yüzünden
                                                                Avrupa yolculuğuna çıktığı bilinir. “Sanırım çok
             ailesiyle ilişkisi bozulup sonrasında da geçim derdi
                                                                gezdim. Avrupa ülkelerinde binlerce mil kat ettim.
             sıkıntısı ortaya çıkınca anne ve babası o küçükken
                                                                Otobanlarda delice araba koşturdum.” der Zarifoğlu
                                                                bu yolculuğu için. ¹
             ayrılır. Bu da şairin yalnızlık duygusunu kendi içinde
             adeta bir ip gibi dokumasına sebep olmuştur. Biraz
             da o yüzdendir şiirlerindeki bu serzeniş: “Ah şu
                                                                Cahit Zarifoğlu lise yıllarında da çocukluktan gelme
             yalnızlık kemik gibi / Ne yana dönsen batar…” Onun
                                                                suskunluğunu ve yalnızlığını sürdürmüş ve sıradan
             gözünde kendisinden yalnızca birkaç yaş büyük
                                                                bir öğrenci olarak hayatına devam etmişti. Ta ki
             olan abisi Sait’in “Baba Sait” olması da bu döneme
                                                                Maraş Lisesinde Rasim Özdenören, Alaeddin
             rastlar. Kendisine de evde çocuk olma rolü düşer.
                                                                Özdenören, Erdem Beyazıt ve Mehmet Akif İnan’la
              Kendi kendine yeten, kimseye muhtaç olmadan
                                                                yolları kesişene kadar… Onlarla yolu kesiştikten
             sessiz sedasız şekilde yaşamayı ilke edinen şair;
                                                                sonra dostlukları onu edebiyata yönlendirmiştir.
             suskunluğu dolayısıyla çevresinde zamanla Aristo
                                                                Hamle adındaki okul dergisini çıkarırken bir yandan
             Cahit olarak anılmaya başlar. Bu yalnızlık ve
                                                                da Maraş gazetelerinde edebiyat-sanat yazıları
             suskunluk içinde aslında yaşamayı da çok
                                                                yazmaktaydılar. O zamana kadar matematik ve fen
             sevmektedir. Zarifoğlu’nun şu sözleri bunu kanıtlar
                                                                derslerinde başarılı olan Zarifoğlu, edebiyatta da
             nitelikte: "Ben yaşarım. Hareketli, canlı, kımıl kımıl
                                                                kendini yavaş yavaş bulmaya başlamıştı. Maraş
             yaşarım. Ve hayattan sızlandığım hemen hiç
                                                                Lisesinin sırasında başlayan bu dostluk ileride Diriliş,
             görülmez." Onca yalnızlığın içinde hareketsiz kalmak
                                                                Edebiyat ve Mavera dergilerinde de devam etmiştir.
                                                                ²
             onun için daha acı verici bir şeydi. Bu yüzden
       16 | KÜLTÜR VE SANAT
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23